Son zamanlarda sıkça kullandığımız dokunmatik ekranlar aslında 1940 lı yıllara dayanıyor. Evet, doğru okudunuz. O yıllarda özel bazı laboratuarlarda ilk örnekleri geliştirilen bu teknoloji ticari olarak 20. yüzyılın sonlarına doğru sunulmaya başlamıştır.
Dokunmatik Ekran Nedir ?
Dokunmatik ekranın kullanım mantığını oluşturan dokunmatik teknolojisi, elektronik özellikler taşıyan cihazların özelliğine göre özel tasarlanmış kalemlerle ya da parmaklarla kullanıma sunulması teknolojisine verilen addır. Müzik çalarlar, akıllı telefonlar, bilgisayar ekranları, televizyonu açma – kapama düğmeleri, hesap makinası, diz üstü bilgisayarlar ve tablet bilgisayarlar gibi pek çok elektronik alette dokunmatik ekran özelliği bulunmaktadır. Dokunmatik ekranların kendilerine ait bir çalışma prensipleri bulunur. Bu prensipleri de dokunmatik ekran özelliğinin uygulanacağı teknolojik aletin türüne ve kullanım amacına, bir de bulunacakları konuma göre belirlemektedirler. Temelde 3 farklı teknolojiyle üretilen dokunmatik ekranların türleri “yüzey dalgası teknolojisi” (Surface Wave olarak da adlandırılmaktadır), “kızılötesi teknolojisi” (Infrared olarak da adlandırılmaktadır) ve “dirençli teknoloji” (rezistif olarak da adlandırılmaktadır) olarak ayrı kategorilerde incelenmektedir. Dokunmatik ekran teknolojisi bireysel olarak günlük hayatımızda kullandığımız eşyalarımızda mevcut bir teknoloji olabilmesinin yanında genel bağlamda da çoğu ortamda artık çoğunlukla kullanılır bir teknoloji haline gelmiştir. Örneğin; çoğu şirkette son teknoloji ürünlerinden olan bilgisayar sistemlerinin ekranlarında dokunmatik ekran özelliği bulunmakta ve çalışanlar işlerini çok daha kolay halledebilmektedirler. Ya da istenirse laptop istenirse tablet olan masa üstünden ayrı olarak taşınabilen bilgisayarlar, işini gün içerisinde farklı alanlarda bilgisayar üzerinden halletmek zorunda kalanlar için çok daha uygun bir teknoloji olmaktadır.
Şirketler kendi içlerinde anlaşabilecekleri programları bu dokunmatik ekran sistemli araçlara kurup çok kısa işlemleri tek bir dokunuşla raporlama özelliğine sahip olmaktadırlar. Toplum içerisinde binlerce kişinin günlük olarak kullandığı ATM’ler de son dönemlerde tamamen tuşlu sistemden çıkıp dokunmatik sistemlere dönmeye başlamıştır. Sinema salonlarının girişlerindeki e-bilet görsellerinin basıldığı aletlerde, aynı şekilde havaalanlarındaki internet üzerinden yapılmış randevuların bilet haline dönüştürülmesinde kullanılan terminallerde, hastanelerde sıra numarası almak için ya da bankanın içerisinde veznede işlem yaptırmak amaçlı sıra almak için kullanılan teknolojik aletlerin hepsinde dokunmatik ekran prensipleri bulunmaktadır. Dokunmatik ekranın bir başka özelliği de teknolojik bilgisi diğerlerine göre daha düşük olan bireyler için tek dokunuşla daha hızlı hareket edebilme imkanı yakalamışlardır. Örneğin; fare kullanmaktan hoşlanmayan bir birey ekranda yazan şeyin üzerine parmağıyla dokunarak daha hızlı bir şekilde yapmak istediği işi gerçekleştirebilmektedir.
Son Yorumlar